Designer By Fatih Saka

21aralik

                               
21. Aralık. 2012 

Sevgili Okurlarımız, yeni bir yıla umutla, yeni beklentiler ve güzelliklerle dolu bir şekilde hazırlanmaya çalıştığımız ve iç gözlemde bulunduğumuz, hedefler belirlemeye çalıştığımız şu günlerde uğraştığımız meseleye bakın. Konumuz 21.12.2012 tarihi. Dışarıya bakmaktan kendine bakmayı ihmal eden biz insanoğlu bilinçli olmamız gereken zamanda, kendimize sahip çıkmazsak, sistem kendi kurallarını bize dayatacak ve kabul ettirecek...ve bu durum bizi isyana sürükleyebilir...toplumda yaşadığımız gerçeğinden yola çıkarsak toplumsal bir varlık olmanın önemi büyük.

Kapılar kapandığında kendi yalnızlığında kalan insanın huzur bulması şart.....

Ancak insan iyice zorlaştırıyor bir çok şeyi...



Bakınız her yılın sonuna yaklaştığımızda birileri-sistem veya tuhaf senaryo yazarları- bizlere bir şeyleri dayatıyorlar....

Sözgelimi 21. Aralık. 2012 tarihi gibi. Maya uygarlığının uzun vadeli takvimlerinin bitiş tarihini bile nerelere bağladılar.

Tüm dünya buna kitlenmiş durumda. Bana göre giriş cümlemde söz ettiğim "Göle Maya Çaldım, Ya Tutarsa" diyenler için bir hayli önemsenen tarih. Yok bunlar olacak veya şunlar olacak.. hatta buna inanmamız için her türlü yayın aracını kullanıyorlar....

Peki biz ne yapıyoruz?.....Araştırmadan etmeden, her yıl olduğu gibi; göle maya attım...ya tutarsa diyenlere pirim veriyoruz.

Ancak bilimsel açıklamalar ve astrolojik veriler ışığında yapılan yorumları okuduğumuz halde dikkate bile değer bulmuyoruz.

Bakınız, geçenlerde dev kozmik cisimleri ve yeryüzünde felaketlere yol açabilecek değişimleri yakından takip eden NASA, bir açıklama yapma gereği duydu.

Astrobiyolojist olan David Morrison, basına mensuplarına "endişelenecek bir şey olmadığını" söyledi. Morrison, 21 Aralık 2012'de Dünya'nın sonunun geleceğine dair inanışının 'insanlar tarafından üretilen bir fantazi' olduğunu ifade etti.

NASA, geçmişte de Maya kehaneti hakkında açıklamada bulunmuş ve Dünya'nın sonunun gelmeyeceğini belirtmişti. Morrison, kendisine çok sayıda endişe dolu mektup ve e-posta geldiğini söyledi ve "21 Aralık'ta kıyametin kopacağı düşüncesi bazıları için şaka, bazıları için de bir efsane. Ancak endişeli olan büyük bir kitle var. Bana kalırsa internette insanları korkutacak yorumlarda bulunmak çok kötü bir davranış" dedi ve bunca işin arasında bir sürü soruya da cevap vermek zorunda kaldı Morrison.

Şimdi gelelim dönemin astrolojik anlamına.

Geçtiğimiz yıl yine böyle kıyamet tellalları iş başındayken Mynet astroloji köşemizin yıllık yorumlarında 2012 ve sonrasının bir seyrüsefer olduğunu söylemiştim.

Her birimiz çeşitli kimliklerin karışımı olsak da, sonuçta bu gök kubbe altında yaşıyoruz demiştim.

Astrolojinin ışığı altında bilgilenmek, değişimi fark edebilmek ve ona direnmeden ilerlemek, her sabah ana rahminden ilk kez dünyaya gözlerimizi açmışçasına hayatı kucaklamaktır. Gezegenlerin insan üzerindeki psikolojik yansımalarının öğretisi olan Astroloji, ilahi planı idrak etmemizi, kendimizi arındırmamızı, önümüzdeki yolun farkına vararak, yaşamı çok daha bilinçli ve huzurlu geçirmemizi sağlayan rehberlik hizmetidir demiştim.

2012 yılı ve sonrasını, yeni bir bakış açısı kazanmak, tevazu içinde ve koşulsuz sevgiyle ilerlemek adına çıkılan aydınlanma yolculuğu olarak görüyorum. Bu bir seyrüseferdir.

Sonunda şefkat ve sevgi hisleriyle tüm insanlığı kucaklayacağımız yılların başlangıcıdır diye eklemiştim.

Önümüzde bir kapının açılmakta olduğunu yaşamın yeni bir boyutuna davet edildiğimizi, tam bir tevazu ve koşulsuz sevgiyle sarıp sarmalandığımızı, çok derin bir bilgelikle hayatı kucakladığımızı hissediyorum.

Umutsuzluğa gömülmemize neden olabilecek olayları farklı bir pencereden görebilirsek eğer, gelecek adına büyük bir umut olabilir.

Ben; İyi olanı hayatıma dahil edebilmek için, kişiliğimle özdeşleşmiş olan sübjektif bilincimin beni kaygılandıran tüm koşullanmalarından arınmaya hazırım. Görünenin arkasındaki gücün beni bulması, seçme özgürlüğüm olduğunu anlamamı sağlaması için kendimi ilahi planı öğrenmeye adıyorum.

Aslında düşündüğümden daha anlayışlı, hayret verecek kadar farklı yönlerim olduğunu ve ne kadar değerli olduğumu ruhumun gözleriyle görmeye hazırlanıyorum. Ve her defasında aynı hataları tekrarlayarak Yaradandan af dilemek yerine, kendi özümle yeniden barışmayı seçiyorum. Ben varoluşumun gerçek özünü keşfetmek istiyorum diye bitirmiştim. Bu düşüncelerimi sırası gelmişken tekrar söylemeyi uygun gördüm.
 

 
Bu Siteye Bu Hafta 36738 ziyaretçi Girdi (Her hafta dahada fazla kişi) Teşekkürler. ∂єѕíԍηєя Ŧтнѕк...

Reklam Alanı (125x125)

Dost Siteler

www.millibilinc.com HABERLER

HTML/CSS : Fatih Saka - fthsk.tr.gg - Bu site 6noran.com'un izni ile kodlanmıştır.(Teşekkürler 6noran)
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol